23 Eylül 2016 Cuma

"KESİN BİR SORUNU VAR"

    Bu aralar en sık duyduğum cümle.. 

    Anne-Babalar lütfen biraz sakin olalım mı? Her gördüğümüz şey, çocuğumuzun her geliştirdiği yeni tavır bir sorun mu? Bir hastalık mı? 

    Neden bu denli etiketleme meraklısı, hastalık meraklısı olduk?

"Doktor hanım vallahi bu çocuk normal değil, koşarken direklerin yanında duruyooo, bakıyoo sonra devam ediyooo" 
"Asla yemek yediremiyoruz asla!!"
"Devamlı dönen şeylere bakıyor, ben araştırdım (iyi halt ettin saol google:)  kesin Otizm di mi?!!"

    Şimdi az çocuk yapıyoruz, daha bilinçliyiz!! (Neye göre, kime göre!!) 

    Hepsi birbirinden kıymetli, evet hepsi biricik, anlıyorum.. Ama hepsi mi sorunlu!!

    Çocuklarımızın herşeyini bu kadar gözetleyerek, gece google search yaparak, sabahta koşa koşa doktora götürerek (üstelik tanıyı da koymuş şekilde yani.. hani aslında "siz de bi bakın kesin şu ben biliyorum" edasıyla) mi büyüteceğiz? Sonra ne olacak bu çocuklar? 11 yılda gördüğümü aktarayım hemencecik..

    Literatür dediğimiz şey kendisini hızla günceller. 1978 senesinde doğmuş nesil üzerinde yapılan taramaların büyük çoğunluğu, geçerliliğini kaybetmiştir.. Çünkü nesil değişmiş.. Uyarıcılar değişmiş.. Genetik kodlar bile değişmiştir..

    Yani sizin google da taradığınız hastalık belirtileri, bizim DSM-4 dediğimiz tanı kitabında yazanların milyonda biridir..

    Bunu hemen ispat edeyim size..
    Bizim neslin çocukluk, bebeklik ve gelişiminin, bizim çocuklarımızın ki ile kesinlikle aynı olmadığını söyler anne babalarımız di mi? 
"Seni böle koyuyodum ben, duruyodun yani.. bu vallahi durmuyor:)"
"Ay bak bak 8 aylık ama nasıl ipad kullanıyo"
"Kızım dikkat et bu çocuk her şeyi anlıyor vallahi, siz böyle diildiniz yahu" :) 
Tüm anane babane ve dedelere selam olsun:)

 
    Peki.. Durumumuz nedir? 
    Sevgili Ebeveynler.. Bizim ailelerimiz, daha az bilgi ile büyüttüler bizi.. Kafaları karışmadı.. Binlerce makale okumadılar belki.. Yaptığımız her hareket en fazla komik ti :) 

    "Kesin sorunu var" dan ziyade "Geçer ya çocuk" dediler..  Taaa ki İlkokul öğretmenimiz, hakkımızda bir kanıya varana kadar:) Panik olmadılar yani..

    Evet muhteşem bir duygu evlat sahibi olmak..
    Evet çok özeniyoruz.. Yaşayamadıklarımız var belki.. Yaşatmak istediklerimiz.. 
    Az çok bilinçliyiz, doktor kontrolleri, tahliller vs.. İlgiliyiz hepimiz.. 

    Gerçek sorunlar tahmin edemeyeceğiniz kadar keskin şekilde baş gösterir.. Acaba mı? Demezsiniz.. Farkı iliklerinize kadar hissedersiniz..

    Bir Down Sendromlu çocuğumuzun annesi şöyle ifade etmişti konuyu.. Hiç gitmez kulaklarımdan.. Aynen aktarıyorum..
"Düşünün ki bavulunuz mayolarla, yazlık tiril tiril kıyafetlerle dolu.. Tatile gidiyorsunuz sıcacık bir ülkeye.. Uçaktan indiğinizde şok oluyorsunuz.. Sibiryadasınız.. Yanınızda hırka bile yok, kesinlikle hazırlıksızsınız ve üşüyorsunuz" 

 

    Bu sebeple gelin çocuklarımızın tadını çıkartalım.. 

    Tamam bırakalım biraz fazla hareket etsin.. Hiperaktivite değil o!! 

    Fazla konuşsun, ya da canı ne zaman isterse o zaman konuşsun..  Dönen şeylere bakmayı biz de deneyelim, bazen gerçekten çok eğlenceli oluyo :) 

    Çok aklımıza takılan bir durum varsa da, gelişimini takip eden uzmana ulaşıp soralım, bilgiyi gerçek kaynağından alalım.. 

    Azıcık kaygılarımızdan uzaklaşalım nolur.. 
    Elalem kavramını unutalım... 
    Her çocuğu kendi gelişimi içerisinde değerlendirelim..
    Çocuklarımızın;  panik olmayan, dik duruşlu, ne yaptığını bilen ebevenlere ihtiyacı var..
    
    Sevgilerimle :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder