21 Eylül 2016 Çarşamba

BOZCAADA NEDİR:)



Evet..

Benden çokça beklediğiniz yazı sonunda yayında..
Beni tanıyan herkes bilir ki, her yaz tatilimi geçirdiğim tek yerdir Bozcaada.. Kızıma adını veren yer.. Sihirli olduğuna inandığım yer..

Şimdi sizlerle tüm detaylarıyla paylaşacağım Ada'mı..

Öncelikle nasıl gidilir biraz bundan bahsedeyim.. Çanakkalemizin güzide, minicik ve çok ünlü kasabasına kadar gelmeniz gerek.. Yani Geyikli'ye.. burdan feribotla geçebilirsiniz Ada'ya.. Tek ulaşım bu değil elbet, deniz uçağıda tercih edebilirsiniz kalabalık bir grupsanız.. Ben hiç denemedim. Bunun sebebi ise Ada'da araba;  benim gibi dağına taşına her koyuna hayran biri için şart.. 

Konaklama konusu özellikle önemli.. 2 mahallenin olduğu minicik bir Ada burası.. Bir çok deneyimim sonucu 4 yıldır kesintisiz tek tercihim Mitos!! Neden mi? Hem rum mahallesinin göbeğinde, yani yiyin için iki adımda odanızdasınız, hem de kendine ait Hebbele koyunda muhteşem butik bir plajı var ve sizin için her gün yer ayrılıyor, ekstra ödeme yok.. Sahipleri muhteşem bir aile ve sizi hiç bir konuda üzmezler ben kefilim.. Müdavimcilik ruhunuz var ise (benim gibi) evinizde hissedersiniz, sizi bağır çağır kapıda karşılayan bir aileniz olur;) 




Peki giderken yanınıza ne almanız farz?

*Kaç kişi iseniz o kadar yönetmen sandalyesi.. (gün batımını Rüzgar Güllerinde izlemek isteyenler, veya koyları gezip istediğim yerde denize gireceğim diyenler için olmassa olmazdır, koylarda beach club falan yok burası bakir, el deymemiş bir Ada;) gün batım anında alkışlanır.. adettendir.. azıcıkta erken gidin güzel yeri seçin açın şarabınızı ve sadece izleyin)

*Su altında video, resim çekmek isteyeceksiniz balıkları görünce.. Bu sebeple en ergonomik ve ucuz olan su geçirmez telefon kılıfı ( HD sualtı kamerası dahi ailemiz tarafından denendi;) en iyi sonuç kılıf beni dinleyin :)

*Deniz terliği (Denizin giriş bölümü bembeyaz taşlardan oluşur tüm koylarda, bu terlik olmadan yürümek çok zordur, bir de bi balık türü var korkutmak gibi olmasın, iğnesini ayağınıza batırınca 2 saat kadar felç oluyosunuz sonra geçiyor :) ama riske girmeye gerek yok giyiniz efenim :) bin çeşit balık var sonuçta:) kıyılarda tesis yok, deniz içme suyu gibi dolayısıyla hepsi de yanınıza gelip gidiyor:)

*Deniz gözlüğü ve Şnorker (bu bana farz diil ama eşim ve oğlumuzun vazgeçilmezi, daha net görüyorlarmış :) bu sebeple 3 saat aralıksız suda kaldıkları oluyor, balık tutuyorlar ağ ile:) profesyoneller için önemli bence alın yanınıza :)

Aslında yukarıda yapılacakları da azıcık anlatmış oldum sanırım ama, biraz detaya girelim di mi?

Ayazma çok ünlü bi doğal plajdır ama, bence gitmeyin.. Çok kalabalık.. Sulubahçe, Habbele, Akvaryum gibi güzel sakin yerler varken sadece yanından geçin, görmüş olun:)

Üzüm bağları ve şarap evlerini gezin, istediğiniz şarabı doya doya tadın.. Hatta (bence en güzel mevsimi Eylül olduğundan:)Temmuz, Ağustos, Eylül.. hepsinde gittim en en en güzel mevsimi Eylül inanın banaa!!) Bağbozumuna denk gelirseniz bir şenlik var ki, çok eğlenceli..

19:00 civarında Rüzgargülleri'ne gidin, sandalyelerinizle yerleşin güzel bir yere ve izleyin gün batımını.. Bakalım Güneş'in daha güzel battığı bir yer var mı? Bence yok :)

Ee yoruldunuz, acıktınız.. Ada'dasınız.. Tabi ki "rakı balık" değil mi.. İşte bu konuda bence özgürsünüz!! Kaç gününüz varsa deneyin hepsini.. Rum mahallesinin tüm meyhaneleri sizindir.. 
Aa yok Sinem'cim riske girmeyelim, sen bi kaç yer söyleyiver diyorsanız eğer, birazcık etkileyeyim sizi o halde:)

*Koreli.. burdan başlayın.. Eskiden merkezdeydi, sonra Ayazmaya taşındı.. Benim Ada ailemdendirler, (aaaa usta revani yaptı yemeden göndermem derler, ya menüde 70 yazıyo ama size 50 yazcam bu şarabı için derler.. şaşırmayın:) Fiyatı da en ekonomik yerdir, biz yesek içsek abartsakta hiç 150TL den yüksek bir ödeme yapmadık şahsen. 

*Battı Balık.. Bir tık daha yüksek olsa da fiyatlar, bir kez de olsa gidin mezelerini yiyin, bana teşekkür edersiniz.. (sahibi masanıza gelir, yeni birşey yaptıysa da kaşıkla ağzınıza tıkar:) yine şaşırmayın:)

Gerisi size kalmış artık..

Minik pazarını gezin, domates reçeli başta tüm ilginç reçelleri tadın.. Süt, Nane, Limon ve Domates şahsi favorilerimdir belirteyim.. Kekik alın, Limon kekiği alın..

Çınar Altı.. Oturun bir Türk Kahvesi için, dinlenin..

Ada halkıyla sohpet edin.. Benim en sevdiğim şey bu.. Tam Kuzey Ege insanıdır hepsi.. Oturun kaldırıma, takılın onlara, ruhunuz dinlensin..

Gidenleriniz olursa da görüşlerinizi bekliyorum.. Benim gibi düşünen kaç kişiyiz merak ediyorum:) 
Kocaman sevgilerimle🤗



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder